Aynı durumun 3 Şubat 2008’de bir kez daha meydana geldiği yazışmalarda ortaya çıktı. Bingöl’de öldürülen 10 PKK’lıdan birinin Mehmet Hayme olduğu bildirilince, baba Şafi Hayme oğlunun cenazesini teşhise gitti. Tanınmayacak haldeki cesetlerden birini oğlunu benzeten Şafi Hayme o cenazeyi de Diyarbakır’a getirerek daha önce oğlu diye defnettiği diğer cenazenin yanına toprağa verdi. Ancak, bu kez 3 ay sonra ikinci kez Mehmet Hayme denilerek aileye verilen cenazenin de Hayme’ye ait olmadığı ve kırsalda ‘Devrem-Deniz’ kod adı ile faaliyetlerini yürüttüğü ortaya çıktı.
OĞLUYLA DEFALARCA GÖRÜŞMÜŞ
Diyarbakır’da yaşayan, aynı zamanda DBP il yönetiminde görev yapan baba Şafi Hayme olayı doğrulayarak, daha önce kendisine verilen 2 cenazenin de DNA testlerinin yapılmadan verildiğini, ancak iki olaydan kısa bir süre sonra oğlunun yaşadığının ortaya çıktığını söyledi. Baba Hayme, oğlu denilerek kendisine verilen cenazelerden birinin hala sahipsiz olduğu, diğerinin ise Suriye uyruklu bir PKK’lıya ait olduğunun sonra ortaya çıktığını söyledi.
Oğlunun 6 Nisan’da Muş’un Varto ilçesi kırsalında düzenlenen operasyonda sağ yakalandığını söyleyen baba Şafi Hayme, Ankara Sincan Cezaevine gönderilen oğlu ile görüştüğünü söyledi. Şafi Hayme, 4 PKK’lının ölü ele geçiildiği operasyonda oğlunun başına konulan 1 milyon lira ödül nedeniyle öldürülmediğini de iddia etti.