Trafik Sigortasında Şaşırtan Yöntemler: 200 Bin TL’ye Kadar Tasarruf Mümkün!

Trafik Sigortasında Şaşırtan Yöntemler: 200 Bin TL’ye Kadar Tasarruf Mümkün!
Trafik sigortası son 5 yılda 10 kat arttı, sürücüler maliyeti düşürmek için riskli yöntemlere başvuruyor. Peki bu yöntemler güvenli mi ve sigortasız araç kullanımı ne kadar tehlikeli? Tüm detaylar haberimizde…

Trafik sigortası fiyatlarındaki hızlı artış, Türkiye’de araç sahipleri için ciddi bir mali yük oluşturuyor. Sigorta şirketlerinin fiyat artışlarını işçilik ve maliyetlerdeki yükseliş ile kaza oranlarının artışı gibi gerekçelerle açıklaması, sürücüler üzerinde baskıyı artırıyor. Öyle ki bazı araçlarda kasko poliçe ücretleri, trafik sigortasından daha düşük seviyelere gerilemiş durumda. Bu durum, araç sahiplerinin hem bütçelerini zorlamakta hem de sigorta yaptırma kararlarını gözden geçirmelerine yol açıyor.

Trafik Sigortası 5 Yılda 10 Kat Arttı

Son yıllarda Türkiye’de trafik sigortası fiyatlarındaki artış adeta astronomik boyutlara ulaştı. Ortalama bir binek otomobil için trafik sigortası fiyatları günümüzde 8 bin TL’den başlarken, sürücünün risk durumuna bağlı olarak 45 bin TL’ye kadar çıkabiliyor. Ortalama prim ise 15 bin ile 18 bin TL arasında değişiyor. Oysa 2020 yılında bu fiyatlar 400-600 TL’den başlayıp, en fazla 2 bin TL’ye kadar çıkıyordu. Böylece son beş yıl içerisinde trafik sigortası fiyatlarında 10 katın üzerinde bir artış yaşandığı görülüyor.

Güncel Trafik Sigortası Fiyatları

Araç türüne göre güncel trafik sigortası fiyatları ise şöyle:

  • Hafif ticari araçlar: 15 bin TL – 60 bin TL
  • Minibüsler: 20 bin TL – 50 bin TL
  • Otobüsler: 50 bin TL – 270 bin TL
  • Kamyonlar: 25 bin TL – 100 bin TL
  • Ticari taksiler: 115 bin TL’ye kadar

Bu yüksek fiyatlar, birçok sürücünün poliçe yaptırmaktan kaçınmasına yol açıyor. Bazı araç sahipleri araçlarını kullanmamayı tercih ederken, bazıları ise riski göze alarak sigortasız şekilde trafiğe çıkıyor.

Sürücülerden Alternatif Yöntemler

İstanbul’da faaliyet gösteren sigorta acentelerinden İbrahim Caymaz, sürücülerin poliçe maliyetlerini düşürmek için farklı yöntemlere başvurduğunu aktarıyor. Caymaz, “Poliçe fiyatları arttıkça ikinci el araç almak isteyenler sigorta ücretlerini de araştırıyor. Aile bireylerinden birkaç kişinin T.C. kimlik numarası gönderiliyor ve en risksiz kişinin üzerine araç alınıyor. Bu şekilde binek araçlarda 40 bin TL, ticari araçlarda ise 150-200 bin TL’ye kadar tasarruf edilebiliyor” ifadelerini kullandı.

Ancak uzmanlar, bu yöntemin hukuki ve mali riskler taşıdığını vurguluyor. Sigorta şirketleri, poliçe sahibinin gerçek risk profilini bilmediği durumlarda olası kazalarda sıkıntılar yaşanabileceğine dikkat çekiyor.

Sigortasız Araç Sayısı Artıyor

Sigorta acenteleri, poliçe fiyatlarındaki yükselişin sigortasız araç sayısını artırdığına dikkat çekiyor. Açıklamalarda, “Sigorta şirketleri trafik poliçelerinden sürekli zarar ediyor. Bu nedenle fiyatlar düzenli olarak artırılıyor. Öyle ki bazı araçların kaskosu trafik sigortasından ucuz hale geldi. Bunun sonucunda sigorta yaptıranların sayısında belirgin bir düşüş gözleniyor” deniliyor. Yetkililer ayrıca, sigortasız araç kullanımının hem yüksek riskli olduğunu hem de ağır cezalar getirdiğini hatırlatıyor.

Kasko ve Trafik Sigortası Makası Daralıyor

2020 yılında kasko, trafik sigortasına göre yaklaşık beş kat daha pahalıydı. Ancak günümüzde ortalama bir binek otomobilin trafik sigortası 10-15 bin TL seviyelerine çıkarken, aracın modeline göre 20-25 bin TL’ye kasko yaptırmak mümkün hâle geldi. Bu durum, kasko ve trafik sigortası arasındaki fiyat farkının giderek daraldığını gösteriyor ve araç sahiplerinin tercihlerini etkiliyor.

Poliçesiz Trafikte Yakalayan Sürücüler

Bazı araç sahipleri, trafik poliçelerini yalnızca polis kontrolüne yakalanana kadar yaptırmıyor. Sigorta acenteleri bu konuda, “Araç sahipleri çevirmeye yakalandıklarında acilen bizi arayarak poliçeyi yaptırıyor. Polise de unuttuğunu söylüyor. Bu durumda prim daha yüksek çıkıyor. Ancak birçok kişi, çevirmeye yakalanmadığı sürece kendini kârlı görüyor” değerlendirmesinde bulunuyor. Uzmanlar, bu yöntemin kısa vadede tasarruf sağlasa da uzun vadede ciddi hukuki ve mali riskler barındırdığına dikkat çekiyor.

Haberle ilgili daha fazlası: