1999’da yıkıntılardan doğan çocuk korosu

1999’da yıkıntılardan doğan çocuk korosu
1999 Marmara Depremi’nin ardından Mersin Devlet Devlet Opera ve Balesi Çocuk Korosu Şefi Reyhan Bezdüz tarafından kurulan Umut 2000 Çocuk Korosu, Cumhuriyetin 100. Yılında kutlanan 23 Nisan Çocuk Bayramı Konseri’nde tekrar biraraya geldi. Mersin, Antakya, Adana ve Tarsus’tan gelen yüzlerce çocuk hep birlikte şarkılar söyledi, bayram coşkusu yaşadı ve depremin yaralarını sardı.

Seren SABUNCU

Cumhuriyetin 100. Yılında kutlanan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Mersin Devlet Opera ve Balesi sahnesinde yüzlerce çocuk sesiyle kutlandı. 1999 yılında Mersin Devlet Opera ve Balesi Çocuk Korosu Şefi Reyhan Bezdüz tarafından Düzce’de depremden etkilenen çocuklara destek olmak amacıyla kurulan "Umut 2000 Çocuk Korosu" MDOB Orkestrası eşliğinde farklı illerden gelen korolarla birlikte sahne ahdı. Konsere Mersin, Antakya, Adana ve Tarsus çocuk koroları da katıldı. Konsere, Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, Akdeniz Garnizon ve Bölge Komutanı Tuğamiral Fuat Gedik, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, İl Milli Eğitim Müdürü Adem Koca, Mersin Uluslararası Müzik Festivali Yürütme Kurulu Başkanı Selma Yağcı ile vatandaşlar katıldı. Korolardaki çocuklar, 23 Nisan Kutlu Olsun, İzindeyiz, Bir Dünya bırakın, Bugün Bayram, Savaşlar Olmasın, Sevgi Çiçekleri, 23 Nisan Türküsü, 100 Yıl Marşı, Karadeniz Potpori (Derhule, Dağlar Gibi Dalgalar, Gökte Yıldız Ay Misun?) Tebessüm, Memleketim eserleri seslendirildi. Salonda bulunanlar ayağa kalkıp küçük sanatçıları uzun süre alkışladı.

23 Nisan Konseri’nin gerçekleşmesi yoğun bir işbirliğinin sonucuydu. Koronun biraraya gelebilmesindeki en büyük katkı MDOB’nin Mersin’e gelen ve depremden etkilenen yurttaşlar için başlattığı çalışmalardan geliyor. MDOB Orkestrası’nın KYK yurtlarında düzenlediği moral konserleri Reyhan Bezdüz’ün Mersin’e gelen ve depremden etkilenen çocuklara ulaşmasını sağlamış. Konserden önce sorularımızı yanıtlayan Reyhan Bezdüz, 23 Nisan Konserinin kalıcı izler bırakacağını düşünüyor.

 


Yaptığınız ortak çalışmaları anlatır mısınız? Umut 2000 Çocuk Korosu nasıl biraraya geldi?      Biz ilk olarak Ankara Korolar Şenliği’nde tüm korolara “Acılar paylaştıkça azalır, sevinçler paylaştıkça artar. Tüm korolar birleşelim deprem bölgesinde buluşalım” çağrısında bulunmuştuk. İlk buluşmamızı İzmit, Gölcük, Değirmendere’de gerçekleştirdikten sonra, Gölcük korosunu sıklıkla çalıştırarak Kaynaşlı, Düzce, Bolu, Manisa, Dinar, Afyon, Adana, Mersin, Silifke, Taşucu, Ankara, İstanbul, Van gibi pek çok şehir ve ilçede deprem farkındalığı için konser buluşmalarına devam ettik. Mersin’de çok kıymetli bir Türkçe öğretmenimiz vardı. Perihan Bilici Yılmaz. Dinarlı depremzede bir kızımız Aynur Aslan ile tanıştırdı bizi. Dönemin Mersin Valisi Sayın Şenol Engin bu kızımızın kitabını bastırmıştı. Ben de Perihan öğretmenden esinlenerek “Depremzede çocuklara mektup” kampanyası başlattım ve Aynur’un da yardımıyla Dinar seyircimiz bu şekilde toparlamış olduk. Dinar’da otobüslerimizi karşılayan çocuklar bizim öğrencilerimizi ellerindeki mektuplarla karşıladıklarında öyle güzel bir buluşma olmuştu ki, gerçekten unutulmazdı. Konser seyircileri ile konserden önce buluşan diğer koro şefi arkadaşlarım da gördükleri manzara karşısında şaşkınlıklarını gizleyememişlerdi. Kaynaşlı buluşmamız da çok etkilemişti beni.

23 Nisan Konseri nasıl hayata geçti?

Deprem olmasaydı 23 Nisan 2023 konserinin Cumhuriyetimizin 100. Yılına yaraşır görkemiyle kutlanmasını istiyordum. Biliyorsunuz pandemi nedeniyle 2020, 2021 ve 2022 de Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı gönlümüzce kutlayamamıştık. Fakat 6-7 Şubat’ta yaşanılan deprem sonrası öncelikler değişti. Ben bu sene de 23 Nisan kutlamalarının gerçekleşmeyeceğini düşünürken, Mersin Valiliği programında yer aldığımızı öğrendim. Deprem sonrası neredeyse 5 hafta kadar çalışmalara ara  vermiş olsak da  ben Tarsus, Toroslar Halk Eğitimi Merkezi, MDOB Çocuk Koroları, Hatay Kilikya Nehir derneğindeki depremzede çocuklarla çalışmalarımı sürdürmekteydim. MDOB Müdürü Sayın Serbülent BİÇER’in deprem sonrası KYK yurtlarında moral konserlerimizin olacağını bildirmesi ve Konserimizin MDOB orkestrası ile gerçekleşeceğini öğrenmem bu konser için koroların  birleşmesinin daha etkili olacağını düşündürdü. Bununla ilgili MDOB Müdürlüğü’nün olurunu almam ile okul müdürümüz Sn. Mahmut Gül vasıtasıyla da  Toroslar Kaymakamlığı yurtları, Akdeniz, Mersin KYK ve Mersin Kırkkaşık KYK yurtlarında misafir edilen depremzede çocuklar ile gönüllü çalışmalar yürütebilmem için izin başvurularında bulundum. 23 Nisan’a kadar çalışmalarımızı Seçil Tatar öğretmenin yardımıyla Toroslar Halk Eğitiminde ve Cansu Daloğlu, Ezgi Boz’un da bazı çalışmalara gelmeleriyle Akdeniz KYK yurdunda gerçekleştirdim. 9 Nisan’da tüm koroları MDOB sahnesinde buluşturarak ilk orkestralı provamızı gerçekleştirdik. Kayıtlarımızı Adana ve Gölcük koroları ile paylaştık. Okulun tatil olması ile çocukların da birbirleriyle kaynaşması, depremzede ailelerle velilerimizi buluşturmak için KYK yurdundaki çalışmalarıma yoğunlaştım. 8 Nisan’da depremzedeler yararına verilen konserde 135 öğrencimizin yer alması, 23 Nisan hakkında fikir verdi. Ardından MDOB Orkestrası sanatçılarıyla 23 Nisan Şarkılarımızın büyük çoğunluğunu içeren repertuvar ile Tarsus’ta verdiğimiz moral konseri de tecrübe oluşturdu. Şunu da belirtmekte yarar var, bu depremde Mersin depremzedelere kucak açan bir il olması nedeniyle, çalışmalarımı başka yerlerde sürdürmedim. Bundan önce Gölcük korosunu çalıştırmaya defalarca Gölcük’e giderdim. Pandemi sonrası hayatımıza giren online eğitim çalışmaları da koromuzun kısa zamanda toparlanmasında etkili oldu.

Bu konsere ne kadar sürede ve nasıl hazırlandınız?
23 Nisan ana kadromuzu oluşturan tüm koroları kendim çalıştırmaktaydım. Diğer koroların şefleri de öğrencilerim olunca zaten güvenim yüksekti. Adana Senfoni orkestrası Çocuk Korosu ile de uzun yıllara dayanan tecrübelerimiz vardı. En çok yurtlarda kalan çocuklarla çalışmalarda zorlandım. Bir çalışmada olan diğerinde bulunmuyordu. Kaldıkları yurtlardan ayrılıp ev tutan ya da memlekete dönüp çadırlarda yaşamaya başalayanlar da oluyordu. Velilerimiz çok yardımcı oldular. Böyle durumlarda olan çocukları ve ailelerini Konserlere ve çalışmalara getirdiler. Antakyalı bir aile Tece ye taşınmıştı. Çalışmalara katılamadığı için üzülen çocukları getiren ailelere nasıl teşekkür etsem azdır. Maraşlı bir kızımız da Konya’ya yerleşecek ailesini 23 Nisan sonuna kadar bekletiyor. Müziğin bu çocukları içinde bulundukları durumdan nasıl çekip çıkardığına yıllardır şahidim. Yaptığım işe olan sevgim, saygım da günbegün artıyor.

Bundan sonraki çalışmalarınıza nasıl devam edeceksiniz ?     

Ben ortak çalışmaları çok seviyorum. MDOB Orkestrası eşliğinde gerçekleşen konserlerde ilimizdeki ve yakın illerdeki çocuk korolarını da dahil etmeyi , bizim imkanlarımızdan, çok değerli başka öğretmenlerin yetiştirdiği çocuklarımızın da yararlanması benim açımdan deneysel bir çalışma. Aslında piyanistim ile harika bir uyum ile çalışıyordu. Maalesef kendisini 2015 yılında kaybettik. Sevgili Şefika Talipzade Bayramov eşsiz bir insan ve harika bir piyanisttir. Deprem Bölgesine ilk gittiğimizde, ne yapacağız, bu kadar büyük acı çekmiş insanlara müzik ne kadar gerekli? diye düşünürken, Şefika Hanım, deprem çadırlarında piyano çalmaya başlamıştı bile. O an duyduğumuz ses inanılmazdı. Azeri türküler hep bir ağızdan öyle güzel duyuluyordu ki büyülü anlardı o anlar. Çalışmalarımıza kuruluş amacımızın gerektirdiği şekilde devam etmeyi istemiyoruz aslında. Ülkemizde gerçekleşen her deprem sonrası bir araya gelip o ildeki insanlara moral vermek için yanlarına gitmek zor, her açıdan zor. Dileriz ki başka ve güzel nedenlerle bir araya gelelim. Milli bayramlarda buluşalım. Özel konserler verelim.

Haberle ilgili daha fazlası: