Türkiye 14 mayısta seçimini yaptı.Cumhur ittifakı meclis çoğunluğunu ele geçirdi.Ancak cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kaldı.
Mecliste çoğunluğu alan,aynı zamanda ilk turda seçimi kıl payı kazanan Erdoğan seçime bir adım önde başlayacak.
Ancak bu yarış 0-0 olarak başlaması gerekiyor.
Çünkü ilk seçimde her ne kadar Muharrem İnce seçimden çekilse de oy pusulasından ismi silinemediği için dört adaya oy verildi.
Hem milletvekilliğinde karışık bir oy pusulasının olması,hemde dört adaylı bir seçimde milletin kafası karıştı.
28 mayısta öyle olmayacak.Sadece iki aday yarışacağı için hem oy verme daha kolay olacak,hemde seçim sonuçları erken belli olacak.
Seçimin ikinci turunda Kılıçdaroğlu miting yapmıyor ama Erdoğan özellikle deprem bölgelerinde miting yapıyor.
Bu seçim kader seçimi dedik.Bunda da haklıyız.
Halkımız bu seçimde kendi kaderini oylayacak;ya bu sisteme devam diyecek,yada değişimi isteyecek.
Türkiye’nin 21 yılda geldiği durum ortada.
Kişi başına milli gelir 25 bin dolar olacak derken bu rakam 8.5 bin dolarda kaldı.
Enflasyon tek hanelere düşecek derken üç hanelere çıktı.
İktidara geldiklerinde 1.2 dolardan aldıkları dövizi 20 dolara çıkardılar.
Türk lirası erim erim eridi.
Benzin fiyatları uçtu.
Soğanın bile kilosu 30 TL oldu.
Zamanında çay simit fiyatını diline dolayıp oy isteyenler artık konuşamaz oldu.
Bu 21 yıllık iktidar döneminde liyakat denilen müessese ortadan kalktı.Dayısı olan işe girdi,garibanlar kahve köşelerinde oturur oldu.
Gençler yurt dışına gitmek için can atıyor.
Rüşvet,iltimas,savurganlık gırla gidiyor.
Bir avuç rantiyeci milletin kanını emmeye devam ediyor.
İhaleler belli kişilere verilerek büyük paralar el değiştiriyor siyasiler arasında.
Adalet duygusu ortadan kalktı.Öyle ki;mahkemede bir davası olan birisi acaba bu hakimin siyasi görüşü ne diye arayış içine giriyor.
Bunca olumsuzluklara rağmen iktidar hala alternatif olmaya devam ediyor.
Çünkü iktidar bu olumsuzluklar yerine bekayı öne çıkarıyor.
Bunlara göre kendinden olmayan herkes terörist.
Eline geçirdiği televizyon kanalı ve gazeteler aracılığı ile 7/24 muhalefeti terör üzerinden suçluyorlar.
Sahte videolar üzerinden halkta algı yaratıyorlar.
Devletin tüm imkanlarını hoyratça kullanıyorlar.
Dini siyasete alet ederek oy devşirme peşindeler.
Merkez Bankasının içini boşaltarak geçmişi değil geleceğimiz üzerine de ipotek koymaya çalışıyorlar.
Milyonlarca mülteciyi ülkeye sokarak ülkemizin demografik yapısını iç etmeye çalışıyorlar.
Ve seçimi kazanmak için her şeyi mübah gören bir anlayışa sahipler.
Evet bu bir kader seçimi.
Muhalefetten bazı seçmenler nasıl olsa bunlar alır diye oy vermeye gitmeyeceğini söylüyor.
Yani erken havlu atmanın telaşı içindeler ne yazık ki!..
Halbuki maç yeni başlıyor.
Eski maçı unutun.Santraya topu koyduğunuz anda tüm gücünüzle rakip kaleye gol atmaya devam edeceksiniz.
Muhalefetin şu algıyı kırması lazım.Nasıl olsa milletvekilliği çoğunluğu ellerinde,Kılıçdaroğlu kazansa dahi çalıştırmazlar.
Bu büyük bir yanılgı.
Neden mi?
İşte önümüzde iki somut örnek var.Ankara ve İstanbul Büyükşehir belediyelerinde cumhur ittifakı meclis üyeliği üstünlüğü var.Buna rağmen her iki başkanda aslanlar gibi çalışıyor.
Kılıçdaroğlu kazanırsa yürütme tamamıyla elinde olacak.Kararnamelerle ülkeyi yönetecek.Tüm atamaları yapacak.Öyle bir zaman gelecek ki cumhur ittifakı parlementer sisteme geçmek için millet ittifakının kapısını çalacak.
Onun için diyoruz ki bu bir kader seçimi.
Halkımız son kez kendi kaderini tayin etmek için seçimde oylarını kullanmalı.
Moraller bozulmasın,maç yeniden başlıyor.
Suriyelilerin,Afganlıların koşa koşa gidip bizim hakkımızda karar vermesine müsaade etmemeliyiz.
Kendi göbeğimizi kendimiz kesmeliyiz.
Bütün eleştirilerimizi,bütün kızgınlıklarımızı 28 mayıstan sonraya bırakarak sandıkları patlatmalıyız.
Haydi sandığa.