Sevgili okur, ilerlediğin hayat yolundan geriye dönüp baktığında eskiden böyle değildi cümlesini hem olumlu hem de olumsuz anlamda kullandığın oluyor mu? Mesela teknolojinin oldukça ilerlemesi ve ilerledikçe dünyayı adeta kuşatması seni hoşnut ediyor olabilir. Ya da işi yapış biçimin, sahip olduğun mesleğin, bireysel kültürün, yaşadığın bölgenin, insani ilişkilerin yaygınlaşmış bir teknolojiye dönen bu çağ yüzünden hayal kırıklığına uğratacak bir şekilde değiştiğini görmek rahatsız ediyor da olabilir. Tabii ki her iki duyguyu da hissetmen mümkün. Zaten ben de bugünkü köşe yazımda her iki duyguyu yani hem olumluyu hem de olumsuzu; gazete ve gazetecilik üzerindeki gölgesini çekmeyen dijitalleşme üzerinden anlatacağım.
Bilgi teknolojileri üzerinde araştırmalarda bulunan Gideon Gartner, dijitalleşmeyi; bir iş modelini değiştirmek ya da dönüştürmek için yeni bir kazanç ve değer üretebilecek fırsatlar yaratabilmek için dijital teknolojilerin kullanılmaya başlanması olarak tanımlıyor. Dijital teknolojilerin kullanılmaya başlanması, bireylerin kendi kültüründen kopmalarına neden olmuştur. Özellikle de artan dijital platformlar, bireylerin kendilerine yabancı olmasına neden olmuştur. Kısacası buna ‘’yabancılaşma’’ diyebiliriz. Dijitalleşmenin en çok da etkilediği ve bugünkü yazımın konusu olan gazeteler ve gazetecilik olmuştur. İlk olarak dijitalleşmenin olumlu getirilerinden bahsetmek isterim. Gazeteciler, dijital teknolojilerin katkılarıyla haber üretim süreçlerini daha hızlı bir şekilde gerçekleştirmekteler. Bu da demek oluyor ki, okuyucular veyahut izleyenler güncel olarak anında o habere ulaşabiliyorlar. Hem gazetecinin hem de okur ya da izleyenlerin zaman ve mekân sıkıntısı söz konusu olmuyor. Dolayısıyla dijital teknolojiden faydalanan bir tek gazeteciler değil, okuyucular da oluyor. Onlar da yeni teknolojiler sayesinde haberlerin altına fikirlerini belirtiyorlar. Okuyucu ve gazeteci arasındaki ilişkiyle birlikte haberin etkileşimi de güçlenmektedir. Gazeteciler yükledikleri haberlerde daha sonra bir hata bulur ve yeni gelen bilgileri öğrenirlerse haberlerini yeniden güncelleme hakkına sahipler. Ne kadar hoş ve güzel gözükse de yaşanan sorunlar görmezlikten gelinemiyor. Yeni teknolojilerin kullanılmasıyla haber üretiminde farklı sanal ortamların kullanılması, haber sahibinin denetlenmesi ve sürecin bütününe bakılarak kontrol edilmesi sorunların günyüzüne çıkmasına neden olmuştur. Sektördeki çalışanların yeni iletişim teknolojilerine adapte olamamaları durumunda, küresel çapta bir haber yapmaları zorlaşacaktır.
Dijitalleşmenin gazeteciler üzerinde olduğu kadar gazeteler üzerinde de olumsuz etkileri vardır. Tabii gazeteler üzerindeki etki yine gazeteciye dokunmaktadır. Yeni iletişim teknolojilerinin gelişmesi, gazetelerin sadece bayilerde değil, dijital platformlarda çıkmasını sağlamıştır. Fakat bu gazeteci bölüm mezunları için sağlanmış iyi bir şey değildir. Bireyler ellerine gazete almak yerine telefon alarak katkıyı ticari zevki olan dijitale yapmaktadır. Gazeteci mezunlarının üzüldüğü bir diğer konu ise gazeteci olmayan ve haber yazmaya dair hiçbir bilgisi olmayan insanların, tanıklık ettiği bir olayı çekip haber kanallarının iletişim bilgilerine göndererek haberi yayınlatmalarıdır. Olayın arka planını bilmeden ve yeterli bir bilgiye sahip olmayan her insan çektiği videoları yayınlarsa, asıl gazeteci olanlara yayınlamak için ne kalacak? Biz bilmiyoruz, fakat belki de gazeteciler kendine şunu soruyordur: Dijitalin bizimle derdi ne? Yeni iletişim teknolojileri belki de bir gölge gibi onların peşinde. Kim kimin peşini bırakacak orası muallak.