Saadet Pesen

Saadet Pesen

       

Çare


Baba ya da ağabeyi koşturuyor. Kucağında 7-8 yaşlarında bir erkek çocuğu. Cansız beden görüntüsü var. Belki de yaralı. Baba ya da ağabeyi hastaneye yetiştirmeye çalışıyor belki de…

Hitler dönemini andırıyor manzara. Çocuk ağırlıklı olmak üzere ellerinde tava, tencere, plastik kaplar tel örgünün arkasından yalvaran gözlerle bekliyorlar yiyecek alabilmek için…

Küçük kızın saçları dağınık ve toz içinde. Ayağa kalkıyor ve bakınıyor. Belli ki bomba atılmış oralara ve belki de kaybetmiş ailesini, öylece bakınıyor…

Babanın kucağında bebek. Gözlerden boşanırcasına yaşlar akıyor. Ağzını açabildiği kadar açmış, bağırıyor. Alnının kırışıklıkları çoğalmış, feryat ediyor…

Su bulmak ve doldurmak için gönderilen çocuklar çaresiz, birbirlerine bakıyorlar ve ağlamaklılar…

Tüm dünya ülkelerinde protestolar var. Netanyaho ve kararları lanetleniyor. Trump ve Netanyahu el le kol kola …

İsrail askerleri bitkin ve perişan. Netanyahu kararlı.

Gazze, Filistinlilerden temizlenmek isteniyor. On bin kilometre ötedekiler ve maşaları için TÜRİSTİK MEKÂN düşünülüyor…

Avrupa, yaylanıp duruyor. Rüzgârda savrulmak hoşlarına gidiyor. Günlük mü tutuyorlar acaba?

ABD’nin ticaret adamı Trump her şeyi ticari düşünüyor. Satmak, almak, tekrar satmak ve aralarda kazanmak!

Avrupa ve Amerika’nın “İnsan hakları, demokrasi” dedikleri bunlar olsa gerek…

 

Aylan bebek kumsalda bir görevli tarafından kucaklanmış ve kameralara yansımıştı… Hâlâ hafızalarımızdan silinmiş değil. Peki, Filistinli çocuklar, çocuk değiller mi? Onların gözyaşları, umut bekleyen bakışları, ekmeğe uzanan elleri… Bütün bunlar ve dahası İNSANLIK adına kabul edilebilir mi?

“Siyasal, ulusal, ırksal ya da dinsel, bir nedenle azınlık durumundaki bir insan topluluğunu, soyca yok etmeyi amaçlayan toplu öldürme eylemi,” diye tanımlanıyor soykırım!

1) Filistin devleti azınlık devleti değildir.

2) İsrail tarafından yapılan bilerek, isteyerek, hınçla, işkenceyle, hiçbir ulusal ya da uluslararası kuralı ve anlaşmayı umursamadan yapılan bir insan, mekân, yer ve yurt katliamıdır.

3) Belki de Netanyahu’nun bilinçaltında yatan, kendilerine yıllar önce yapılan katliamların intikamını almak düşüncesidir ve kim ya da kimlerin hedefte olduğunun bir anlamı yoktur!

Toparlayalım;

İsrail, ABD desteğiyle ve Trump katkılarıyla Büyük Ortadoğu Projesi için katliamlar yapmaktadır. Netanyahu ulusal ve uluslararası bir katildir.

Filistin Devleti vardır ve Filistinlilere aittir. Hiçbir güç ya da hiç kimse bu gerçekliği görmezlikten gelemez.

Çare vardır; Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak gerek Birleşmiş Milletlerde ve gerekse tek tek ülkeler düzeyindeki görüşmelerde açıklanan gerçeklere sahip çıkmalı;

Filistin Devleti’nin ve Filistinlilerin yanında olmaya devam etmeli.

İsrail’in karşısında ve insanlığın yanında olmalı.

Netanyahu ile ilişkileri kesmeli.

Gazze’ye her türlü insanî yardımı arttırılmalı.

Ve elbette ilk sırada olmak üzere, İsrail’in gözü olan Kürecik Üssü ve ABD’nin askeri alanı olan İncirlik Üssü kapatılmalıdır.

Çare, uygulanmak içindir!